Alerjiye karşı ilk önlem korunmaktan geçiyor

- Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olan alerji, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini düşüren reaksiyonlara neden olabiliyor

Genel 08.04.2022, 13:15
Alerjiye karşı ilk önlem korunmaktan geçiyor

İSTANBUL (AA) - Bayındır Sağlık Grubu uzmanları, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olan alerjinin, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini düşüren reaksiyonlara neden olabildiğini, hayat kalitesini düşüren alerjik hastalıkların birçok nedeni bulunduğunu ve farklı belirtilerle kendini gösterebildiğini belirtiyor.

Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olan alerji, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini düşüren reaksiyonlara neden olabiliyor. Bağışıklık sisteminin immünoglobülin-E adı verilen bir antikor tarafından fazla uyarılması sonucu ortaya çıkan yanlış alarm durumu, vücudun pek çok bölgesini etkileyebiliyor. Alerjiye karşı ilk önlem korunmaktan geçiyor.

Alerji konusunda merak edilenleri uzmanlık alanlarına göre ayrı başlıklar altında inceleyen Bayındır Sağlık Grubu uzmanları, konu hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulundu.

- "Her 5 kişiden 1’inde alerjik rinit (nezle) görülüyor"

Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen Bayındır İçerenköy Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ethem Şahin, alerjik rinitin, toplumda en sık görülen alerjik hastalık olarak bilindiğini ve alerjik rinitin, burunda tıkanıklık, kaşınma, akıntı, hapşırma nöbetleri, geniz akıntısı, yüzde basınç ve ödem, gözlerde kaşınma, kızarıklık, sulu akıntı, göz altında morluklar gibi belirtiler ile kendini gösterdiğini dile getirdi.

Şahin, "Ayrıca boğazda yanma, ağrı, öksürük, kaşıntı hissi, ses kısıklığı ve tat bozukluğu da olabiliyor. Ek olarak uykudan sık uyanma, horlama ve boğaz kuruluğuna yol açabiliyor. Alerjik rinit her 5 kişiden 1’inde görünen genetik bir hastalık olmasına karşın çevresel faktörler hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Şehir değişikliği, iş değişikliği, ortam değişikliği, okul değişikliği hastalığın bu hastalığına neden oluyor." ifadelerini kullandı.

- "Alerjik rinitin tedavisi kişisel olmalı"

Alerjik rinitin, polenlere (çiçek tozu) bağlı olarak bahar mevsimlerine özgü ortaya çıkabilirken, ev tozu akarları veya kedi, köpek alerjenlerine bağlı olarak da tüm yıl boyu görülebileceğini belirten Şahin, "Alerjik rinitin tedavisi kesinlikle standart değil ve kişisel olarak hazırlanıyor. Hastanın yaşı, genel durumu, eşlik eden hastalıkları, hastalığının şiddeti ve tedaviye uyumu gibi etkenlere göre bireysel bir tedavi stratejisi izleniyor. Ne alerjisi olursa olsun tedavide 4 alternatif bulunuyor. Bunlar birlikte veya tek başına kullanılabiliyor. Bu tedaviler ise sırasıyla; ilaç tedavisi, koruma tedavisi, aşı tedavisi ve cerrahi tedavi olarak karşımıza çıkıyor." bilgisini paylaştı.

- "Astım olgularının, yüzde 60’ını alerjik astım oluşturuyor"

Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Dr. Yavuz Demirel ise tüm astımlı olguların yaklaşık yüzde 60'ını alerjik astımın oluşturduğunu, ev tozu akarları, polenler, küf mantarları, kedi-köpek alerjenlerinin bu hastalığa neden olabileceğini belirterek, "Alerjik astım tanısında, kişinin öyküsü alınıp muayenesi yapıldıktan sonra solunum fonksiyon testleri, bronkoprovokasyon testleri, alerjiyi saptamak için deri testleri (prick test) kullanılıyor. Prick test kısa sürede yapılan, emniyetli ve sonuçları güvenilir olan, en fazla tercih edilen yöntem. Ayrıca kanda spesifik IgE ölçümleri, tanıda kullanılan diğer testler arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.

- "Tedavinin ilk aşaması korunma ile başlıyor"

Demirel, alerjik astımın tedavisinde 3 temel yöntemin kullanıldığını belirterek, "İlk yöntem olarak korunma aşamasında hastanın alerjisini ortaya çıkaran neden veya alerjenlerden uzak durması ve bu konuda eğitilmesi önem taşıyor. Tıbbi tedavi olarak, alerjik astımda altta yatan enflamasyonun tedavisi yapılıyor. Bu tedavide bazen kontrol edici ilaçlar ve yakınmalara yönelik rahatlatıcı ilaçlar kullanılabiliyor. Bazı alerjik astımlı hastalara immünoterapi yapılabiliyor, bu tedavi şekli hastalığın doğal gidişini değiştirebilecek tek tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Alerjik astım tam tedavi edilebilen bir hastalık olmamakla birlikte, uygun tedavi ile hastalık kontrol altına alınabiliyor ve uzun yıllar yakınmalar olmadan hasta hayatına devam edebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ailesinde alerjik hastalık olan çocuklarda alerjik hastalıkların gelişme olasılığın daha fazla"

Bayındır Söğütözü Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fehim Yaşar Anlar da ailesinde alerjik hastalık olan çocuklarda alerjik hastalıkların gelişme olasılığının daha fazla olduğunu, yaşamın ilk yılında karşılaşılan sorunların daha çok besin alerjileri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bebeklerde inek sütü alerjisi ilk aylarda ortaya çıkabiliyor. Çocuk büyüdükçe ev tozu akarları, polenler, küf mantarları ve ilaçlara karşı alerjik tepkiler gelişebiliyor. Ek olarak bebeklerde inek sütü, yumurta veya susam gibi besinlerin yol açtığı alerjik belirtiler ciltte kızarıklık kaşıntı ürtiker ekzema şeklinde olabiliyor. Bu aylarda besin alerjileri solunum yollarında burun tıkanıklığı, düzelmeyen burun akıntıları, hışıltılı solunum, nefes darlığı, tekrarlayan orta kulak iltihabı gibi sorunlara yol açabiliyor. Bazen erken bebeklik döneminde gıda alerjileri bebeklerde kilo alamama, kanlı gaitaya yok açabiliyorken besin alerjilerinin en şiddetli olanı yaşamı tehlikeye sokan anaflaktik reaksiyonlar şeklimde karşımıza çıkıyor."

- "Çocuklarda alerjik hastalıklar okulda devamsızlığa neden oluyor"

Alerjik hastalıklara bağlı çocuklarda oluşan huzursuzluk ve çabuk sinirlenmenin derslere ilgisizliğe yol açabildiğini dile getiren Anlar, daha büyük çocuklarda karşılaşılan belirtileri ise "Sürekli burun tıkanıklığı, orta kulak problemleri, öksürük, hışıltılı solunum, gözlerde kızarıklık, ilaç alerjileri, besin katkı maddelerine karşı olan alerjiler” şeklinde sıraladı.

- "Lezyonlar genelde iz bırakmadan 24 saat içinde kayboluyor"

Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Öztaş ise konu hakkında şu bilgileri paylaştı:

"Bazı hastalarda ürtiker atakları tetikleyici faktörler sonrasında gelişiyor. Bunlar arasında enfeksiyonlar, ilaçlar, yiyecekler, deriye temas eden maddeler sayılabileceği gibi, vücut ısı artışı, terleme, basınç, soğuk, güneşe maruz kalmak gibi fiziksel faktörler de olabiliyor. Ek olarak arı sokmaları ve aşılar da akut ürtiker için tetikleyiciler arasında yer alıyor. Ürtikerde deri belirtileri, vücudun her yerinde görülebilen kırmızı pembe kabarıklıklar olarak karşımıza çıkıyor. Büyüklükleri çok değişken olmakla birlikte, 1-2 mm veya geniş alanları kaplayan plaklar şeklinde olabiliyor. Kabarıklardaki kaşıntı çoğunlukla geceleri artıyor. Lezyonlar genellikle iz bırakmadan 24 saat içinde kayboluyor."​​​​​​​

- "Depresyon ve anksiyete kronik ürtikere neden olabiliyor"

Öztaş, kronik ürtikerde depresyon ve anksiyete gibi psikolojik nedenlerin hastalığı oluşturabildiğini ifade ederek, “Derinin daha derinlerinde ortaya çıkan, kabarıklık, şişme, kaşıntı veya yanma-batma hissi şeklindeki bulgular anjioödem olarak adlandırılıyor. Sıklıkla göz kapaklarında, dudaklarda ve bazen ağız içinde görülüyor. Ağız içi etkilendiğinde nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi ciddi bulgulara yol açabiliyor. Alerji belirdiği zaman öncelikle saptanabiliyorsa tetikleyici olan alerjenden uzak durulması önem kazanıyor. Tedavide ise çeşitli tablet ve kremler öneriliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
11
açık
Günün Anketi Tümü
Midyatgazete.com'un En Çok Hangi Hizmetinden Faydalanıyorsunuz?
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14
Günün Karikatürü Tümü