Midyat'ta Geleneksel tıp tedavisi Hacamata her geçen gün ilgi artıyor

Geleneksel tıp yöntemleri arasında yer alan hacamat, vatandaşlardan yoğun talep görüyor.

Mardin'in Midyat ilçesindeki yerleşen Suriyeli sığınmacılardan, iki üniversite mezunu Muhammed Faruk Kaya,http://midyatweb.com Muhabirine hacamatla alınanın kan, derinin tabakaları arasında vücudun toplamış olduğu toksinler olduğunu söyledi.

Şam Üniversitesi İslam Tarihi bölümü ve Mısır El Ezher Üniversitesi Arap Dili mezunu olan Muhammed Faruk Kaya, “Hacmat eğitimimi Şam üniversitesinde aldım. 12 yıldan beri hacamat yapıyorum. Hacamat her şeyden önce bir kan verme eylemi olduğundan kan vermenin tıbbi faydaları başlığında bütün faydalara haizdir. Hacamat kanserden kısırlığa kadar birçok hastalığa karşı hem koruyucu hem de tedavi edici özelliğe sahiptir. ”dedi.

Hacamat uygulanan yöntemin eski bir geleneksel tedavi yöntemi ve sünnet olduğunu söyleyen Kaya, şöyle konuştu.“ Hacamat, Peygamber Efendimizin(Sav) hem kendisinin yaptırdığı hem de ümmetine önerdiği bir sünnettir ve uygulanmasında fayda vardır. Tıp ilminin mucizedir. Hacamat ile alınan kan, kesinlikle temiz kan olmayıp, deri altında birikmiş olan zehirli toksinlerdir. Kılcal damarların çalışmasına ve kan hücrelerin yenilenmesine neden olur. Hücrelerin yenilenmesiyle birlikte insan hafifler ve rahatlık hisseder. Baş ağrısı, migren, mide, böbrek, karaciğer, akciğer, kalp, bel, sırt ağrılarına ve bütün vücuda faydası vardır. Allah’ın insanlara verdiği en güzel tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. ”dedi.

Tedavi süresinin kişinin vücudundaki toksin birikimi ve metabolizmasıyla ilgili olduğunu söyleyen Kaya, “hacamat tedavinin ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılması gerekir. Ama hasta olanların her ay’ın hicri takvime göre, 17,19 ve 21 günlerde yapmaları faydalıdır. Mesela Efendimiz (s.a.v.) hayırlı günlerde hacamat yapın. İlmi olarak Ay'ın, insanlar üzerindeki tesir etmektedir. Med-cezir olaylarına yol açan dolunay, vücudunun büyük bir bölümü kan ve su olan insanoğluna da tesir ediyor. Vücuttaki sıvı dengesi bozuluyor, beyindeki düzenli işleyiş aksıyor ve kalp atışı hızlanıyor. Bu açıdan hacamat’ın yapıldığı günler çok önemlidir. Faydandan çok insana zarar verir. En hayırlı günler, Pazar, Pazartesi, Salı ve Perşembe günleridir. Ancak Ay’ın dünyadan uzaklaşmasıyla birlikte yani ayın 17’sinden itibaren ay’ın etkisinin azalmasıyla vücut rahatlar ve hacamat’a başlanır. Hasta olan ve acili yeti olanlar için ise her ay’ın 17’sinden sonra yapılabilir.”

Hacamatın manevi yönden maneviyatı arttırdığını söyleyen Kaya, “Manevi manada kişiye çok yararı var. Çünkü dua ve ayetlerle hacamatı gerçekleştiriyoruz. Birçok psikolojik sorunda hacamat tek başına şifa kaynağı olabiliyor.  Hacamat yaptıranın maneviyatında gözle görülür biranda bir değişme olur.

Son zamanlarda Türkiye’de hacamat yaptıranların arttığına dikkati çeken Kaya, “Hacamatı işin ehli olan kişiler yapması gerekir. Bir teknik alt yapı, tıbbi eğitim bu konuda şarttır. Hacamatta çıkan kan değildir, deri altında birikmiş zehirli toksinlerdir. Yani temiz kan değildir. Hacamatla alınan kan ağır metaller içerir ve katı şeklinde olup buradaki toksinlerin alınmasıyla vücuttaki kan dolaşımının açılmasıyla vücudun bağışıklık mekanizması devreye girmektedir.”şeklinde konuştu.

Hacamat tedavisini uygulayan ve sonuçlarından memnun olduğunu söyleyen Abdulbaki Oruç, “İlk olarak 6 ay önce hacamat olmuştum. Efendimiz’in (s.a.v.) sünnete uymak için yapmaya başladım ve arkadaşlarımın tavsiyesiyle devam ediyorum. İlk olduğum zaman üzerimden büyük bir yükün kalktığını hissettim şimdide hacamat yapmaya karar verdim. Herkesin de yaptırmasını tavsiye ediyorum.” İfadelerini kullandı.