Tatlı Keyfi'nde düzenlenen programa Eğitim Bir Sen Midyat Temsilcisi Hüseyin Yücel, yönetim kurulu üyeleri ve sendikanın bayan üyeleri katıldı. Bayanları karanfillerle karşılanmasının ardından kahvalı programı başladı.
Sendika adına yazılı açıklamayı okuyan bayan üyelerden Fatma Yıldız "Biz Kadın Haklarını 1857'ye değil, O Sonsuz Nurun Dünyayı Şereflendirmesine (SAV) borçluyuz. Bilindiği üzere 8 Mart Dünya Kadınlar Günü batı dünyasında kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları mücadelenin yıldönümüdür. Ancak ne yazık ki üzerinden geçen yıllar kadın mücadelesini sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü gibi sembolik bir noktaya getirmiş ve geriye hak mücadelesi adına hiçbir şey kalmamıştır."dedi.
Yıldız'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Bu gün özelinde bakarsak kadın mücadelesinin batıdakidaki herşeyde olduğu gibi şekilde kaldığı ve kadınlara verildiği söylenen haklarını çoğunun kadınların mevcut kapitalist düzen tarafından sömürülmesinin yolunu açmaktan başka hiç bir işe yaramadığı görülecektir. Şu anda dünya üzerinde hüküm süren batılın savunucu batının sinemasına, ticaret sistemine, reklam piyasasına özetle hangi alana bakarsak kadının bir cinsel meta, bir sömürü malzemesi haline getirildiğini ve pespaye bir kadın kimliği oluşturulduğunu görürüz.
Eğitim Bir Sen Midyat Temsilciliği olarak bizler kadının hakkını, hukukunu, kimliğini ve en önemlisi cennetin üstündeki o mukaddes yerini 8 Mart 1857'de değil, o sonsuz nurun (S.A.V)'in dünyayı şereflendirmesiyle öğrenmiş ve herşeyde olduğu gibi bu konuda sahip olduğumuz izzeti o kutlu güne ve veda hutbesinde yerini bulan "Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız." hükümlerine borçlu biliyor ve bir şehidimizin: " Temennimiz, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır!" şeklindeki duasına amin diyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla aşağıdaki hususlara dikkat çekiyor ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz:
-Kadının cinsel ve ticari bir meta olarak kullanılmasının önüne geçilmesi için yasal tedbirler alınmalı, televizyonlarda kadını değersizleştiren müstehcen sahnelerin kadınları itibarsızlaştırdığı bilinmelidir.
-Çalışan annelerin çocukları için çalışma yerlerinde mutlaka kreşler açılmalıdır.
-Şiddet gören kadınların korunmasına yönelik atılan adımlar yenileriyle güçlendirilmeli, can emniyeti sağlanmalıdır.
-Kayıt dışı istihdamın önemli bir bölümünü oluşturan kadınların iş güvencesine yönelik çalışmalar hızlandırılmalı, bu yöndeki yasaların uygulanması için de titizlik gösterilmelidir.
-Kadınların yetersiz olan ücretli izin süreleri artırılmalıdır."ifadeleriyle sonlandırdı.
-Eş durumu özrü nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunan öğretmenlerin zaman zaman oluşan mağduriyetleri giderilerek aile bütünlükleri sağlanmalıdır.
-Antidemokratik süreçlerde inancı, kimliği ve kişiliği nedeniyle mahrum edilen ve bedel ödetilen bütün kadınların hakları iade edilmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, bütün kadınlarımızın gününü kutluyor; savaşın hüküm sürdüğü ülkelerdeki kadın ve çocukların yaşadıkları dramların son bulmasını, şiddetten uzak, engellerden arınmış, kadınların hayatın her alanında hak ettiği şekilde temsil edilmesini temenni ediyoruz. .
Kaynak: www.AJansMidyat.com