DBP ve HDP eş başkan ve partililerinde destek verdiği basın açıklaması Kürtçe okundu.
Eğitim Sen Midyat temsilciği adına yapılan açıla şöyle;
Bugün 21 Şubat Dünya'da UNESCO tarafından kabul edilen ve 15 yıldır kutlanan Dünya Anadil Günüdür.
UNESCO verilerine göre Dünya üzerinde 2500 dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya iken Türkiyede yok olma riski olan dil sayısı 18'dir. Buna göre bir dili konuşacak çocuk kalmamışsa o dil ölü bir dil olarak kabul edilmektedir. Etnik ve ulus düzeyinde toplulukların bütün ilişki ve etkinliklerinde günlük yaşamda kullandıkları ve anlaştıkları dil o topluluğun anadilidir. Daha geniş bir tanımla bir insanın hiçbir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve toplumu aracılığı ile öğrendiği dil anadili olarak tanımlanmaktadır.
Her insanın anadili et ve tırnak gibi onun ayrılmaz bir parçası olduğu halde Türkiyede anadilinde egiim tartışmalarında bilimsel ve pedegojik gerçekler bilinçli olarak geri plana itilmeye çalışılmaktadır. Bir ülke için önemli olan ekonomik ve toplumsal başarı sağlamak kadar dilsel ve kültürel zenginliklerin nesilden nesile aktarılmasının imkanlarını yaratmaktır. Ancak bu başarıldığı zaman gerçek anlamda toplumsal ve kültürel gelişme sağlanabilir. Tarih boyonca bütün egemen sınıflar farklı kimlik ve anadile sahip halkların toplumsal ilerleme rollerini engelleyebilmek için dünyanın bir çok yerinde ilk olarak eğitim olgusuna el atmış, kültürel zenginlikleri talan etmiş resmi dilin dışında dillerle eğitimi hatta dönem dönem konuşmayı bile yasaklayarak farklı dil ve kültürleri asimilasyona tabi tutmuşlardır. Sonradan öğrenilen 2. veya 3. diller asla insanın kendi anadili gibi olmamaktadır. Anadilde eğitim insanın en temel hakkıdır. Anadilde eğitimi engellemek evrensel insan hakkı ihlalidir. Bu engelleme en çok çocukları etkilemektedir. Bu yıl dünya çapında 15. kez kutlanan dünya anadil günü ülkemizde anadili Türkçeden farklı olan Kürtçe, Mıhelmice, Süryanice, Lazca, Çerkezce vb. milyonlarca çocuğun anadilinden koparılmadığı bir ortamda öğrenmeleri en temel haklarıdır.
Eğitim bilimlerinin temel ilkesini oluşturan anadilde eğitim taleplerinin kaba milliyetçilik ırkçı duygu ve tepkilerle karşılandığı bir ortamda Türkçe dışındaki anadillerin varlığını ve öğrenmesine karşı çıkmak eğitim bilimlerinin temel ilkesine karşı çıkmak anlamına gelir. Türkiye çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünüyor. Fakat ülke bölünür paronasıyla milyonlarca çocuğun anadilinde eğitim eğitim görmesini engellemesi çağ dışı bir yaklaşım ve uygulamadır. Anadiliyle eğitim göremediği için travma yaşayan milyonlarca çocuğun mağduriyetlerinin giderilmesi için acil gerekli somut politikalar geliştirilmelidir. Kamusal, Bilimsel ve Laik eğitimin ayrılmaz parçası olan farklı anadiller üzerindeki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin küçük yaşlardan itibaren kendi anadilini öğrenmesi ve eğitim alması önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.
Devlet insanların vergisiyle ayakta duruyor. Bu vergiler insanların talepleri doğrultusunda onlara geri hizmet olarak iade edilmelidir.
Bugün bazı üniversitlerde açılan Kürtçe ve diğer dil bölümlerinden mezun olan yüzlerce eğitimci var. Bunların istihdamı derhal sağlanmalıdır. Türkçeye sağlanan tüm imkanlar diğer dillere de sağlanmalıdır. Biz bu ülkede tüm dillerin ve bu dillere sahip halkların demokratik ve özgür bir yaşamı eşit bir şekilde paylaşması taraftarıyız."ifadeleri yer aldı.
Kaynak: www.AjansMidyat.com