Midyat Gazete

Midyat Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Beşir Kaya Kalın Bağırsak Kanseri İle İlgili Konuştu

YAŞAM - SAĞLIK

Midyat Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Beşir Kaya ‘Kalın Bağırsak Kanseri’ ile ilgili konuştu. Uzm. Dr. Kaya, hastalık belirtileri, korunma yolları ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Hastanenin Dahiliye Uzmanı Dr. Beşir Kaya, halk 'Kalın bağırsak kanseri' olarak biline Kolon ve Rektum kanseri ile ilgili şu açıklamayı yaptı; " Kolon ve rektum sindirim sisteminin bir parçasıdır; kalın bağırsak denilen uzun ve kaslı bir tüpü oluştururlar. Kolon, kalın bağırsağın ilk 140 – 150 cm'si ve rektum geri kalan 15 cm'sidir. Kısmen sindirilmiş yiyecek kolona ince bağırsaktan girer. Kolon yiyecekten suyu ve besinleri çıkarır ve geri kalanını atık (dışkı) haline getirir. Besinlerin büyük bölümü sindirildikten sonra geriye kalan atık kolona ulaşır. Kolonun temel işlevi suyu emmektir. Atık kolondan geçerek rektuma varır ve daha sonra vücuttan anüs yoluyla atılır."dedi.

UZM. DR. KAYA'NIN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE;

 

Kanseri Anlamak

-Kanser hücrede başlar, hücreler dokuları, dokular vücudun organlarını oluştururlar. Normalde, vücudun ihtiyacı oldukça hücreler gelişir ve yeni hücreler oluşturmak için bölünürler. Hücreler eskidiğinde ölürler ve yeni hücreler onların yerini alır. Buna planlı hücre ölümü (apopitozis) denir. Genetik faktörler ve karsinojenlere maruz kalma sonucunda bazı hücreler bu planlı hücre ölümünden kaçarak otonomi kazanırlar. İkiye bölünerek çoğalan bu istilacı hücreler bulundukları doku veya organı ele geçirerek, besin maddelerini kullanır, uzak organlara yayılma (metastaz) özelligi kazanırlar. Aslında herkeste yaşamı boyunca kötü huylu (kanserli) hücreler oluşur ancak vücüdumuzdaki koruyucu mekanizmalar bunları yakalar ve yok ederler. Eğer bu koruyucu mekanizmaların dengesi bozulursa kanser meydana gelir.

Risk Faktörleri

Kolorektal kanserin gelişim nedenleri tam olarak bilinmiyor. Araştırmalar, belli risk faktörlerinin kolorektal kansere yakalanma olasılığını artırdığını göstermiştir. Kolorektal kanserlerin % 95 i poliplerden oluşur. Polipler bağırsağın iç yüzeyini döşeyen mukoza olarak adlandırılan yapıdan çıkan tomurcuklardır. Çoğu polip iyi huyludur genellikle kansere dönüşmez, ancak kolonoskopi ile çıkartılmaları, kolorektal kanser gelişimini belirgin olarak azaltmaktadır. Bu nedenle kolon kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Normalde 50 yaş civarı kişilerin yaklaşık % 20 sinde polip bulunur. Yaş arttıkça polip görülme sıklığıda artar. Bu nedenle risk faktörleri ve tarama testleri bu bilgiler üzerine kurgulanmıştır. Polipten kansere dönüşme sürecinin kabaca 8 yıl olduğunu söyleyebiliriz. Bu da tarama testlerinin ne zaman ve sıklıkla yapılması gerektiği konusunda belirleyicidir. Çalışmalarda kolorektal kanser için aşağıdaki risk faktörleri bulunmuştur:

50 Yaş Üstü Olmak

Kolorektal kansere yakalanma olasılığı yaşla birlikte artar. Bu hastalığı olanların yüzde 90'dan fazlasına, tanı 50 yaşından sonra konulmuştur. Ortalama teşhis yaşı 72'dir.

Kolorektal Polipler

Polipler kolon ya da rektumun iç duvarındaki büyümelerdir. 50 yaşının üstündeki insanlarda yaygındır. Çoğu polip iyi huyludur (kanser değildir), fakat bazı polipler (adenomlar) sonradan kanser olabilirler. Polipleri bulmak ve onları çıkarmak kolorektal kanser riskini azaltabilir.

Kolorektal Kanserde Aile Öyküsü

Kolorektal kanser öyküsü olan kişilerin (özellikle kişi genç yaşta kanser olmuşsa) yakın akrabalarında da (anne-baba, kardeş ya da çocuklar) bu hastalığa yakalanma olasılığı vardır. Eğer birden fazla akrabada kolorektal kanser öyküsü varsa, bu risk daha büyüktür.

Genetik Değişiklikler

Belli genlerdeki değişiklikler kolorektal kanser riskini arttırır. • Kalıtsal polipozis olmayan kolon kanseri (HNPCC) en genel kalıtsal (genetik) kolorektal kanser tipidir. Bütün kolorektal kanser vakalarının yaklaşık yüzde 2 oranında nedenidir. HNPCC genindeki değişiklikten kaynaklanmaktadır. Değişmiş HNPCC geni olan çoğu kişi kolon kanseri geliştirir ve ortalama kolon kanseri teşhis yaşı 44'dür.

• Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP), kolon ve rektumda yüzlerce polipin oluşmasıyla oluşan nadir ve kalıtsal bir durumdur. APC denilen özel bir genin değişimi buna neden olur. FAP tedavi edilmediği sürece 40 yaşına kadar çoğunlukla kolorektal kansere yol açar.

Ülseratif Kolit ya da Crohn hastalığı

Ülseratif Kolit ya da Crohn hastalığında olduğu gibi kolon inflamasyonuna neden olan bir durumu olan hasta, uzun yıllar yüksek kolon kanseri riski altındadır.

Diyet

Yapılan çalışmalarda yağ oranı (özellikle hayvansal yağ) yüksek diyetlerin ve kalsiyum, folik asit ve lifli gıdaların düşük olduğu beslenme şeklinin kolorektal kanser riskini arttırabileceği öne sürülmüştür. Aynı zamanda bazı çalışmalarda da, çok az meyve ve sebze tüketen kişilerin kolorektal kanser riskinin daha yüksek olduğu öne sürülmüştür. Bununla beraber, diyetle ilgili yapılan çalışma sonuçları her zaman birbirleriyle uyuşmamaktadır ve diyetin kolorektal kanser risklerini nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için daha çok çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır.

Sigara Kullanımı

Sigara içen bir kişi yüksek polip ve kolorektal kanser geçirme riski altında olabilir

BELİRTİLER

Kolorektal kanserin bilinen bir belirtisi değişen bağırsak alışkanlıklarıdır.

Bu belirtiler şunları içerir:

• İshal ya da kabızlık

• Bağırsaklarınızın tamamen boşalmaması hissi ve sık dışkılamaya çıkmak

• Dışkıda (çok açık ya da koyu renk) kan görme

 • Dışkınızın her zamankinden daha ince olması

• Sıklıkla gaz sancısı ve krampları ya da doluluk ve şişkinlik hissi

• Nedensiz kilo kaybı

• Sürekli kendini yorgun hissetme

• Mide bulantısı ve kusma

TARAMA TESTLERİ

1-Gaitada Gizli Kan (GİK)

2-Sigmoidoskopi

3-Kolonoskopi

4-Çift kontrastlı baryumlu lavman

5-Parmakla rektum muayenesi

TEDAVİ

-Ameliyat

-Kolonoskopik polip aldırılması

-Kemoterapi

-Radyasyon Tedavisi

Kaynak: www.AjansMidyat.com

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.