Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Diyarbakır annelerini ziyaret etti:

DİYARBAKIR (AA) - Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1159'uncu gününde devam ediyor.

Malkoç, beraberindekilerle, ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren ailelere ziyarette bulundu.

Evlatlarının dağa nasıl kaçırıldığını Malkoç'a anlatan aileler, terör örgütü PKK ile HDP'ye tepkilerini dile getirdi.

Malkoç, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgenin ve Türkiye'nin savaşlardan ve terör olaylarından çok çektiğini söyledi.

Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin terörün en şiddetlisini ve acısını yaşadığını belirten Malkoç, devletin aldığı tedbirler sayesinde Türkiye'de terörün kökünün kazınmak üzere olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin etrafındaki Suriye ve Irak'ta iç savaş olduğunu ifade eden Malkoç, şöyle konuştu:

"İran'da ambargo var. Kafkasya'da çatışma var. Ukrayna ve Rusya arasında savaş var. Böyle bir bölgede yaşıyoruz. Binlerce yıl Kürt'ü, Türk'ü ile ve diğer unsurlarıyla kardeşçe huzur içerisinde bu bölgede yaşadı insanlar. Özellikle yabancıların araya girmesi sonucu, PKK gibi benzer terör örgütlerini örgütleyip milletimizin başına bela etmesi sonucu olaylar meydana geldi."

Terörün en fazla çocuk ve anneleri mağdur ettiğini vurgulayan Malkoç, bunun en açık ve somut örneğinin burada olduğunu anlattı.

- "Dünyanın en haklı mücadelesini veriyorsunuz"

İlkokul, lise ve üniversite çağındaki çocukların kandırılarak dağa kaçırıldığını annelerinden dinlediğini aktaran Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar daha çocuk ve masum. Kendi kirli emellerine alet ediyorlar. Annelerin çocuklarına sahip çıktıklarını Diyarbakır anneleri olayında çok açık ve net görüyoruz. Çocukları kandırılan anneler bu kararlılık ve azimde olduktan sonra inşallah bu çocukları alacağız onların elinden. Bunda tereddüdümüz yok. Dün zaten birçok yavrumuz geldi, bugün olmazsa yarın çocuklarımızın hepsini kurtaracağız. Uzun zamandır da çocuklarımız öyle kolay kolay kandırılıp dağa çıkarılamıyor. Bu memnuniyet verici bir şey. Kandırılmış olan yavrularımız da annelerine kavuştuğunda mutluluğumuz daha da artacak. Dünyanın en haklı mücadelesini veriyorsunuz. Evlatlarınıza kavuşmak için uğraşıyorsunuz. Dünyada bundan daha değerli bir şey yoktur. Sizlerin destekçisiyiz. Allah yardımcımız olsun."

Malkoç, bu haklı mücadelede Türkiye ve dünyadaki mazlum insanların annelerin yanında olduğunu ifade etti.

Terörün 85 milyon insanı mağdur ettiğini dile getiren Malkoç, şöyle devam etti:

"Duamız, isteğimiz, dileğimiz ve gayretimiz, dünyadaki ve Türkiye'deki terör olaylarına karşı hukukun ve haklıların yanında insanlar mücadele etsinler ki bu terör belası sona ersin. Cumhurbaşkanımız Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşı bitirmek için mücadele ediyorsa terörle mücadelesini de aynı şekilde verdi. Türkiye'deki terör bittiği gibi Irak'tan, Suriye'den veya başka yerlerden ülkeye intikal edecek terör unsurlarına da hukuk içinde gereken cevap verilecektir."

"Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna-Rusya savaşında üstlendiği sorumluluk, gösterdiği gayret sonucunda milyonlarca insana tahıl koridoruyla yiyeceğin ulaşması ve ülkeler arası esir mübadelesi bizi heyecanlandırmıştır." ifadesini kullanan Malkoç, bunun Türkiye'yi gururlandırdığını söyledi.

- Malkoç gazetecilerle bir araya geldi

Kentteki bir otelde düzenlenen programda da gazetecilerle bir araya gelen Malkoç, Diyarbakır'ın terörden en çok mağdur olan insanların yaşadığı şehir olduğunu kaydetti.

Son yıllarda Türkiye'de önemli gelişmelerin yaşandığına dikkati çeken Malkoç, özellikle terör eylemlerinin sona ermesiyle Diyarbakır'ın eski canlılığını ve huzurunu yeniden bulduğuna işaret etti.

Terör örgütü PKK'nın önemli ölçüde belinin kırıldığını, FETÖ'ye önemli darbeler vurulduğunu anlatan Malkoç, "Yurt içinde hareketsiz hale getirildi. Bu ortamda Türkiye'de yeniden hak ve özgürlüklerin önü açıldı. Hak ve özgürlüklerin kullanım alanında insanlar yeniden imkanlarını hatırladı." diye konuştu.