Yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre, işgal rejiminin bu sabah El-Bire ve Tulkerem kentlerine baskın düzenlediğini ve birçok kişiyi alıkoydu.

İşgal rejiminin Tubas’ın güneyindeki El-Faria Kampı’na ve Tamun beldesine baskın düzenlediği, baskınlar sırasında evlerde arama yaptığı fakat kimseyi alıkoymadığı kaydedildi.

İşgal rejiminin ayrıca Eriha’ya ve güneyindeki Akabetu Ceber Kampı’na birçok askeri araçla baskın düzenlediğini, işgalci askerlerin Amman Caddesi ve El-Miğtas Caddesi dahil birçok caddede dolaştığını, baskınlar sırasında göz yaşartıcı bomba kullandığını ve ölen ya da yaralanan olmadığı belirtildi.

İşgal rejimi her gün Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine baskın düzenleyerek çok sayıda kişiyi alıkoyuyor ve evlerde arama yapıyor.

Genellikle insanların uykuda olduğu gece geç saatlerde ya da sabah erken saatlerde evlere baskın düzenleyen işgal rejimi arama yapma bahanesiyle terör estirerek ev sakinlerini korkutuyor ve eşyalara zarar veriyor. (İLKHA)

Amerikan yönetimi, savaşın bitirilmesi için diplomatik baskıyı artırırken, Avrupa ülkeleri ve Kiev yönetimi, özellikle Ukrayna'nın doğusundaki topraklara ilişkin olası müzakerelerden önce somut "güvenlik garantileri" verilmesini istiyor. Fransa Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Washington'un bu konuda net ve bağlayıcı bir tutum ortaya koyması gerektiğini vurguluyor.

Wall Street Journal'ın aktardığına göre, Trump ile bazı Avrupalı liderler arasında yapılan son telefon görüşmeleri gergin geçti. Trump'ın, Avrupalı liderlerden Zelenskiy'e barış planını kabul etmesi yönünde baskı yapılmasını istediği ileri sürüldü. Trump ise Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, Rusya ve Ukrayna arasında bir anlaşmaya varılıp varılamayacağının yakında netleşeceğini söyledi.

Berlin'deki toplantıya, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin de katılması bekleniyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un toplantıya katılımı ise henüz kesinleşmedi.

Fransız yetkililer, olası bir ateşkesin ardından Ukrayna'da oluşturulması planlanan ve yaklaşık 30 ülkeden oluşması öngörülen "istekliler koalisyonu" için ABD'nin açık bir güvence vermesini talep ediyor. Paris'e göre bu güvence, Moskova'ya "yeni bir saldırının yalnızca Ukrayna ve Avrupa'yla değil, ABD'yle de karşı karşıya gelmek anlamına geleceği" mesajını vermeli.

Öte yandan Kiev yönetimi, Trump'ın daha önce sunduğu 28 maddelik barış planını temel alan güncellenmiş bir taslağı Washington'a iletti. Planda Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne hızlandırılmış üyeliği de yer alıyor. Üst düzey bir kaynağa göre Ukrayna'nın 2027 yılı başında AB'ye katılması öngörülüyor. Ancak Macaristan başta olmak üzere bazı AB ülkeleri bu sürece karşı çıkıyor.

Moskova ise ABD planına ilişkin son güncellemelerden haberdar olmadığını belirterek, müzakerelerin "uzun ve zorlu bir yol" olacağı mesajını verdi. Kremlin, Trump yönetimiyle yapılan son temaslardan bu yana kendilerine yeni bir plan sunulmadığını açıkladı. (İLKHA)

Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma kapsamında bağışçılara; gıda, ev eşyası, eğitim desteği ve benzeri birçok alanda bağış yapma imkânı sunulmaktadır. Hayırseverler, platform üzerinden destek vermek istedikleri yardım türünü seçerek katkıda bulunabiliyor.

Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit'in talimatıyla hayata geçen sosyal yardım platformu, ilçede toplumsal dayanışmayı güçlendiren önemli bir adım olarak görülürken, hayırseverlerin destekleriyle sistemin kısa sürede geniş bir etki oluşturması bekleniyor. Yeni platform hem mobil hem de masaüstü cihazlardan erişilebilir yapısıyla kullanıcı dostu bir tasarım sunuyor. Bağış süreçleri hızlı şekilde takip edilebildiği için, yardımların ihtiyaç sahiplerine zamanında ve doğru bir biçimde ulaştırılması hedefleniyor.

Geçit, platformun temel hedefinin; ilçede yaşayan ihtiyaç sahibi ailelerin taleplerini daha sistemli bir şekilde karşılamak ve sosyal yardımların şeffaflık içinde yürütülmesini sağlamak olduğunu ifade etti.

Sosyal yardım platformunun deprem sonrası artan ihtiyaçlara hızlı çözüm üretme hedefinin bir parçası olduğuna vurgu yapan Geçit, "Yeşilyurt'umuzun dayanışma kültürünü daha da güçlendirecek çok önemli bir sosyal hizmeti vatandaşlarımız ve hayırseverlerimizle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüz tarafından hayata geçirilen sosyal yardım platformu, yardımları daha sistemli, daha hızlı ve daha şeffaf bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırma hedefimizin güçlü bir yansımasıdır. Biz, bu şehrin her bir ferdinin birbirine omuz verdiğinde büyüdüğüne, güçlendiğine ve yeniden ayağa kalktığına inanan bir anlayışa sahibiz. Hele ki deprem sonrası yaşadığımız zorlu sürecin ardından, dayanışmanın ne kadar kıymetli olduğunu hep birlikte bir kez daha gördük. İşte bu nedenle, yardımları tek çatı altında toplayan bu dijital platformu hizmete açarak hayırseverlerimize kolaylık sağlamayı amaçladık." dedi.

Sistemin yaygın şekilde kullanılmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Geçit, hayırseverlere şu çağrıda bulundu:

"Dayanışma kültürü bu şehrin en güçlü değerlerinden biridir. Oluşturduğumuz sosyal yardım platformu sayesinde ihtiyaç sahiplerine ulaşma sürecini daha hızlı, daha organize ve daha şeffaf bir hale getirdik. Tüm hayırseverlerimizi bu iyilik hareketine destek olmaya davet ediyoruz. Platformumuz; gıda desteği, ev eşyası desteği, eğitim desteği gibi birçok sosyal yardım alanını kapsıyor. Hayırseverlerimiz, belediyemizin resmi internet sitesinde yer alan 'Bağış Yap' butonunu tıklayarak bagis.yesilyurt.bel.tr adresi üzerinden diledikleri bağışı yapabileceklerdir. Bu sistemin gücü aslında, gönlünden iyilik eli uzatmak isteyen bütün hemşerilerimizin desteğinden geliyor. Bir sofraya daha sıcak yemek koymak, bir çocuğun yüzünde tebessüm oluşturmak, bir ailenin yükünü hafifletmek için hep birlikte el verelim. İnşallah bu sistem sayesinde çok daha fazla ailemize ulaşacak, iyilik zincirimizi hep birlikte büyüteceğiz." (İLKHA)

"Mahallenin girişinin olması gerekiyor"

Ziyaret sırasında konuşan Simani Mahallesi Muhtarı Tahsin Çeçen, mahalle sakinlerinin uzun süredir ciddi mağduriyet yaşadığını belirterek yetkililere çağrıda bulundu.

Çeçen, "Başkanım, şimdi bizim yıllardır ben bu mahallede yaşıyorum, 30-35 senedir iki dönemdir muhtarlık yapıyorum. Ben burada ikamet ediyorum. Başkanım, bizim mahalle girişimiz yıllardır yok. Söylüyoruz, kimse bu mahalleye kulak asmıyor. Mahallenin girişi olması gerekiyor; vatandaşlar kilometrelerce gidip geri dönüyor. Şimdi burada hem mahallenin girişi önemlidir hem de bizim burada iş merkezi yapılıyor. Biz yıllardır görüyoruz, burada kazalar oluyor. Yetkililerimizden biz rica ediyoruz, bize bir el atsınlar, bu mahalleye el atsınlar. Bu mahalleye giriş verilmesi gerekiyor. İsterse Karayolları Müdürü olsun, isterse milletvekillerimiz olsun, isterse siz olun siyasetçilerden rica ediyoruz; bize, mahalleye bir el atsınlar, bir giriş versinler. Biz de memnun olalım." dedi.

"Burada gerçekten ciddi bir sorun var"

Mahallede inceleme yaptıklarını belirterek, sorunun ciddi boyutlarda olduğunu vurgulayan HÜDA PAR Bingöl İl Başkanı Refik Alpaya ise "En azından bunu yerinde incelemeyi düşündük ve bunun için buradayız. Mahallemizin arasından, yani alt kısmında da evler var, üst kısmında evler var. Şehirlerarası yol geçmektedir. Tabii bu şehirlerarası yol mahalleyi ikiye bölmüş durumda. İleride bir kavşağımız var, geride kavşağımız var. Bu kavşaklar mahallenin giriş çıkışlarını doyurmuyor, tatmin etmiyor. Vatandaşımız bu konuda sıkıntı çekiyor. Yani mahalleye giriş yapıldığında çok geride giriş yapması lazım ya da çok ileride giriş yapması lazım. Bu da vatandaşımızın işini zorlaştırıyor. Özellikle yine burada yetkililerimiz de biliyor, toplumumuz da biliyor, halkımız da biliyor; yine bu şehirlerarası yol olduğu için burada bayağı kazalar oldu, hatta ölümcül kazalar oldu. Tabii kısmi olarak burada tedbir alınmış ama bu tedbir bizce yeterli değildir. Yani buraya mutlaka bir girişin olması lazım. Bu artık kavşak şeklinde mi olur, artık alt geçit mi olur, üst geçit mi olur; yani üst geçit derken biz yaya geçidini kastetmiyoruz. Çünkü yaya geçidi var ama yaya geçidinden pek çok vatandaşımız geçmiyor, çünkü fazla kullanılmıyor. Ama buraya özellikle talep edilen kavşaktır. Üst geçitten ya da alt geçitten kastımız araçların geçitidir, yoksa mahalleye girişi değildir." dedi.

"Bu mahallemizi rahatlatın"

Simani Mahallesi’nin yaklaşık 20 bin nüfusa sahip, yoğun ve merkezi bir mahalle olduğunu hatırlatan Alpaya, "Biz özellikle yerinde inceledik. Gördüğümüz şu; bu mahalleye mutlaka buradan bir giriş verilmesi lazım. Yani vatandaşlarımız buradan mutlaka araçlarıyla ya da yayaları ile düzenli bir şekilde mahalleye giriş yapmaları lazım. Yine konum itibariyle merkezi bir yer. Burada bir geçiş verilirse mahallenin üst kısmı için diyoruz, buradan faydalanır. Yine bu mahallemiz, muhtarımızın dediği gibi, 20 bine yakın nüfusu olan bir mahallemizdir. Yoğun bir mahalledir. Ve burayı özellikle biz de buradan çağrıda bulunuyoruz. Bu mahallemizi diyoruz ki rahatlatın. Buraya bir geçit verin, bir kavşak açın buraya. Artık onun durumu, projesi yapılabilir ama bizce buradan bir kavşağın yapılması elzemdir. Ve tekrardan diyoruz ki yetkililer buna el atsın. Tabii daha önce de ilgili kurumlarla da yetkililerle de görüşmüştük, bilgi almıştık. Ama şu anda yerinde inceledik, gerçekten de kavşağın burada olması elzemdir diyoruz. Ve tekrardan çağrıda bulunuyoruz, bunu ihmal etmeyelim. Çünkü bir insanımızın canı bizim için çok önemli, hatta dünya ve içindeki olan her şeyden daha önemlidir. Ama burada maalesef pek çok canlarımızı burada kaybettik. Yoğun bir cadde, bu dikkate alınsın. Ve tekrardan ben muhtarımıza özellikle duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum. Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.  (İLKHA)

240 araç, 600 personelle karla mücadele

Van Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, kar yağışı nedeniyle Bahçesaray’da 25, Çatak’ta 42, Gürpınar’da 18, İpekyolu’nda 4 ve Saray’da 13 olmak üzere toplam 102 yerleşim biriminin yolu ulaşıma kapandı.

Açıklamada, “Yılın ilk kar yağışını, kent genelinde 240 araç 600 personel ile teyakkuz halinde karşıladık. Dün gece saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışının ardından ulaşıma kapanan 41 mahalle ve 61 mezra yolumuzda çalışmalarımız sürüyor.  Merkez ve 13 ilçemizde kar yağışının çileye dönüşmemesi adına görevimizin başındayız.” ifadelerine yer verildi.

Van-Bahçesaray yolu ulaşıma açıldı

Öte yandan, kar yağışı ve tipiden dolayı tedbir amaçlı ulaşıma kapatılan Van-Bahçesaray kara yolu üzerinde bulunan 3 bin rakımı ile Karabet Geçidi tekrar ulaşıma açıldı. (İLKHA)

Haberde, birliğin ağustos ayında Rusya'nın batısındaki Kursk bölgesine gönderildiği ve yaklaşık 120 gün süren görev kapsamında hem askeri hem de mühendislik faaliyetleri yürüttüğü belirtildi. Birliğin özellikle mayın temizleme operasyonlarında yer aldığı ifade edildi.

KCNA'ya göre Kim Jong-un, törende yaptığı değerlendirmede askerlerin görevlerini "kahramanca" ve "kolektif cesaretle" yerine getirdiğini söyledi. Kim, askerlerin Kore İşçi Partisi'nin talimatlarını eksiksiz uyguladığını vurguladı.

Öte yandan Kim Jong-un, görev sırasında 9 Kuzey Koreli askerin hayatını kaybettiğini de ilk kez resmen kabul etti. Bu kayıpları "acı bir kayıp" olarak nitelendiren Kim, ölen askerlere "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Kahramanı" unvanı verilmesi talimatını verdi. Ayrıca birliğe "Özgürlük ve Bağımsızlık Nişanı" takdim edildi.

Törene üst düzey askeri yetkililer, parti yöneticileri, asker aileleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı aktarıldı.

Güney Kore, Ukrayna ve Batılı kaynaklar, Pyongyang'ın Moskova ile imzaladığı karşılıklı savunma anlaşması çerçevesinde Rusya'ya yaklaşık 14 bin asker gönderdiğini, bunların önemli bir bölümünün çatışmalarda hayatını kaybettiğini öne sürüyor. Ancak bu rakamlar Kuzey Kore tarafından doğrulanmıyor.

Kuzey Kore, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Rusya'nın en yakın müttefiklerinden biri haline gelirken, Moskova'ya asker desteğinin yanı sıra mühimmat ve silah sevkiyatı da yaptığı belirtiliyor. İki ülke, 2024'te imzaladıkları savunma anlaşmasıyla askeri iş birliğini resmileştirmişti. (İLKHA)

Yeni yönetmeliğe göre, reçeteli olarak satılması zorunlu hale getirilen bitki koruma ürünleri, Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanında yayımlanacak. Satış işlemleri ise Bitki Koruma Ürünleri Takip Sistemi üzerinden yapılacak ve her satış reçeteye dayandırılacak.

Reçete yazma yetkisi yalnızca belirli şartları taşıyan kişilere verilecek. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve Tarım ve Orman Bakanlığından yetki almak şartıyla, sadece ziraat fakültelerinin bitki koruma bölümünden mezun olan ziraat mühendisleri reçete yazabilecek.

Yönetmelikle birlikte böcek ve tarım ilaçlarının satışını yapmak isteyenlerin de yetki belgesi alması zorunlu hale getirildi. Bu yetki belgesi için sınav uygulanacak ve böylece herkesin bu ürünleri satmasının önüne geçilecek.

Ruhsatlı bitki koruma ürünlerinin internet siteleri ve sosyal medya dahil olmak üzere dijital mecralarda tanıtımı ve satışı yapılamayacak. Bu ürünler için indirim kampanyaları düzenlenemeyecek, video ve görsel paylaşımlarına da izin verilmeyecek. Ayrıca ruhsat sahibi firmalar ile bayi, toptancı ve dağıtıcıların, ürünlerin satışı amacıyla internet sitesi açmaları da yasaklandı.

Düzenleme kapsamında bölgesel sınırlama da getirildi. Belirli bir bölgede görülen zararlılara karşı kullanılan tarım ilaçlarının başka bölgelerde satışı yapılamayacak. (İLKHA)

Yerlikaya, operasyonlarda toplam 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hapın ele geçirilerek piyasaya sürülmesinin engellendiğini belirtti.

İstanbul'da, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından Esenler ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda 3 milyon 912 bin adet uyuşturucu hap ile 145,5 kilogram katkı maddesi ele geçirildi. Operasyon kapsamında 1 şüpheli yakalandı.

İzmir'de ise Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerinin yürüttüğü çalışmalar sonucu Buca ilçesinde yapılan operasyonda 3 milyon 46 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Operasyonda yakalanan 7 şüphelinin tamamı tutuklandı.

Bakan Yerlikaya, uyuşturucu ile mücadelenin bir güvenlik meselesi olmanın ötesinde bir insanlık mücadelesi olduğunu vurgulayarak, "Bütün mücadelemiz, başta gençlerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızı uyuşturucu belasından korumaktır" ifadelerini kullandı. (İLKHA)

"Dar vadiye çöken dumanda nefes almak bile güçleşiyor

Uludere'nin coğrafi yapısı nedeniyle sorunun katlandığını belirten Üzen, "Bugün güzel ilçemiz Uludere'deyiz. Adından da anlaşıldığı gibi, bir derenin içinde yer alan bu güzel ilçemiz; doğasıyla, insanıyla, samimiyetiyle gönlümüzde ayrı bir yere sahip. Ama maalesef her akşam aynı manzarayla karşılaşıyoruz. Doğalgaz olmadığı için ilçe merkezinde, özellikle kış aylarında kalorifer kazanlarından çıkan yoğun kömür dumanı hem şehrimizi hem de sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Dar bir vadi içinde yer aldığı için, duman ilçenin üzerine adeta bir sis perdesi gibi çöküyor. Akşam saatlerinde nefes almak bile güçleşiyor." dedi.

"Uludere'ye doğalgaz gelsin"

HÜDA PAR olarak Uludere halkının temiz hava solumayı hak ettiğini dile getiren Üzen, "Uludere'nin halkı temiz hava solumayı, çocuklarını daha sağlıklı bir ortamda büyütmeyi hak ediyor. Bu yüzden diyoruz ki: Uludere'ye doğalgaz gelsin. Evet, belki doğrudan hat çekmek zor, ama taşımayla doğalgaz sistemi artık birçok ilçede mümkün hale geldi. Bu hizmetin Uludere'ye de kazandırılmasını talep ediyoruz. Hem çevre temizliği hem de halk sağlığı için bu adımın atılmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Hüseyin Üzen son olarak, "Uludereli hemşerilerimiz sadece ısınmak değil, aynı zamanda temiz bir nefes almak istiyor." diyerek yetkilileri Uludere'nin talebine kulak vermeye davet etti. (İLKHA)

Bir gün önce ise Moskova'nın batısındaki Tver bölgesinde düzenlenen başka bir İHA saldırısında, aralarında bir çocuğun da bulunduğu yedi kişi yaralandı. Yetkililer, bir apartmana düşen İHA parçaları nedeniyle yaklaşık 20 kişinin tahliye edildiğini, binada yangın çıktığını belirtti. Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca ülke genelinde 90 Ukrayna İHA'sının düşürüldüğünü öne sürdü.

Sahadaki gelişmelerde ise Ukrayna ordusu, Harkiv bölgesinde Rus güçlerine karşı önemli bir ilerleme sağlandığını duyurdu. Ukrayna'ya bağlı "Hartiia" Tugayı, Kupyansk yakınlarında Oskil Nehri'ne ulaşıldığını, Rus ordusunun ikmal hatlarının kesildiğini ve Kindraşivka ile Radkivka yerleşimlerinin yeniden kontrol altına alındığını açıkladı. Ayrıca Kupyansk kentinin kuzeyindeki bazı mahallelerde de ilerleme kaydedildiği bildirildi.

Öte yandan Rusya'nın Ukrayna'nın farklı bölgelerine yönelik saldırıları da sürüyor. Dnipro ve Sumi bölgelerinde Rus bombardımanları sonucu toplamda en az üç kişi hayatını kaybederken, Odesa bölgesinde enerji tesislerinin hedef alınması nedeniyle elektrik kesintileri yaşandı. Yerel yetkililer, saldırıların liman kentlerini ve sivil altyapıyı ciddi biçimde etkilediğini ifade etti.

Şubat 2022'de başlayan savaşta çatışmalar her iki tarafın da insansız hava araçları ve uzun menzilli saldırılara ağırlık vermesiyle giderek daha geniş alanlara yayılırken, cephe hattındaki dengelerin sık sık değiştiği görülüyor. (İLKHA)

Yaralı öğrenci, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Turgut Özal Tıp Merkezi'ne götürüldü. Olayın ardından üniversite güvenlik görevlileri tarafından yakalanan şüpheli öğrenci H.B, polis ekiplerine teslim edildi.

Olayla ilgili inceleme başlatıldı. (İLKHA)

Sağlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 19 yaşındaki Muhammed Sabri el-Edehem, Cebaliye en-Nezle bölgesinde işgalcilerin kurşunlarıyla hayatını kaybetti.

Ateşkes anlaşmasına rağmen siyonist rejimin saldırıları Gazze genelinde sürüyor.

İşgalciler, Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesi'ni ve Refah'ın kuzeyini hava saldırılarıyla hedef alırken, Han Yunus'un doğusunda Filistinlilere ait evlerin sistematik şekilde yıkıldığı bildirildi.

El-Edehem'in şehit edilmesiyle birlikte, 11 Ekim'de ilan edilen ateşkesten bu yana şehit olanların sayısı 384'e, yaralı sayısı ise 1002'ye yükseldi. Aynı dönemde enkaz altından 627 şehidin naaşının çıkarıldığı kaydedildi.

Siyonist işgalcilerin ateşkesi hiçe sayan bu saldırıları, Gazze'deki insani krizi daha da derinleştirirken, sivillerin can güvenliğini tamamen ortadan kaldırıyor. (İLKHA)

Yumaklı yaptığı açıklamada, “Desteklerimizle üreticimizin gücüne güç katıyor, emeğine sahip çıkıyoruz. 1 milyar 46 milyon TL tarımsal destek ödemesi bugün çiftçilerimizin hesaplarına aktarılıyor. Hayırlı ve bereketli olsun." ifadelerini kullandı.

Destekleme ödemesine ilişkin detaylar şöyle: "Hayvan Hastalıkları Tazminatı Desteği kapsamında 594 milyon 402 bin 411 TL, Kırsal Kalkınma Yatırımları Desteği kapsamında 364 milyon 362 bin 219 TL, Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele Desteği kapsamında 72 milyon 98 bin 45 TL, Bireysel Sulama Sistemleri Desteği kapsamında 8 milyon 510 bin 328 TL, Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (ÇMVA) Desteği kapsamında 7 milyon 381 bin 500 TL." (İLKHA)

Yapılan GBT sorgusunda, şüphelinin Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından ‘hırsızlık’ suçundan arandığı tespit edildi. Bunun üzerine ekiplerce kısa sürede yakalanan S.H., işlemleri yapılmak üzere Şehitlik Emin Çavuş Polis Merkezi Amirliğine götürüldü.

Şüphelinin emniyetteki işlemlerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilirken, polis ekipleri bölgede suç ve suçluyla mücadele kapsamında denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini bildirildi. (İLKHA)

Savcı Han'a göre söz konusu yetkili, Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarılması halinde Londra'nın UCM'ye sağladığı finansmanı durdurabileceğini ve mahkemenin dayanağı olan Roma Statüsü'nden çekilebileceğini dile getirdi. Görüşmenin 23 Nisan 2024'te gerçekleştiği, basına yansıyan bilgilere göre arayan ismin dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron olabileceği ifade edildi.

Han, İngiltereli yetkilinin tutuklama kararlarını "orantısız" olarak nitelendirdiğini aktarırken, benzer baskıların ABD'den de geldiğini açıkladı. Bir Amerikalı yetkilinin, tutuklama kararlarının "felaket sonuçlar" doğuracağı yönünde uyarıda bulunduğunu belirten Han, ABD'li senatör Lindsey Graham'ın ise bu adımın HAMAS'ın elindeki siyonist rejim esirlerini öldürmesine yol açabileceğini ileri sürdüğünü kaydetti.

Tüm bu baskılara rağmen geri adım atmadığını vurgulayan UCM Savcısı, siyonist rejimin mahkemeyle iş birliği yapmaya ya da Gazze'deki tutumunu değiştirmeye dair hiçbir işaret vermediğini söyledi.

ABD ve Batılı ülkelerin desteğiyle 8 Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik başlatılan saldırılarda, iki yıl içinde 70 bini aşkın Filistinli şehit oldu, 171 binden fazla kişi yaralandı. Bu tabloya rağmen Netanyahu hakkında çıkarılan tutuklama kararı, bazı Avrupa ülkelerinde açıkça desteklenirken, İngiltere'nin kamuoyu önünde Roma Statüsü'ne bağlılık vurgusu yapmasına karşın perde arkasında UCM'yi baskı altına almaya çalıştığı iddiaları dikkat çekti.

Son dönemde birçok Avrupa ülkesi, UCM kararlarına uyacaklarını açıklarken, Netanyahu'nun bu ülkelerin hava sahasını dahi kullanmaktan kaçındığı biliniyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ise daha önce yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun ülkeyi ziyaret etmesi halinde "hukuki prosedürlerin işletileceğini" söylemişti. Ancak Savcı Han'ın ifşaatları, Batı'nın hukuk söylemi ile siyasi çıkarları arasındaki derin çelişkiyi bir kez daha gözler önüne serdi. (İLKHA)

Karara göre, 2026 yılında da ulusal petrol stokunun tamamlayıcı kısmının edinilmesi nedeniyle oluşabilecek kaynak ihtiyacı, finansman giderleri ile stokların depolama ve idame maliyetleri gelir payı bedelleri yoluyla karşılanacak.

Bu kapsamda benzin, motorin, gazyağı, havacılık yakıtları ve yakıt naftası için gelir payı bedeli metreküp başına 45,68 lira olarak tespit edildi. İhrakiye amaçlı kullanılan ürünler de bu kapsama dahil edildi. Dampingli denizcilik yakıtlarında da gelir payı bedeli metreküp başına 45,68 lira olarak belirlendi. Artık denizcilik yakıtları ile fuel oil türlerinde ise gelir payı bedeli ton başına 48,52 lira oldu.

Öte yandan EPDK, LPG piyasasında 2026 yılında uygulanacak gelir payı bedelini de belirledi. Buna göre LPG piyasasında faaliyet gösteren lisans sahipleri için gelir payı bedeli ton başına 102,09 lira olarak uygulanacak.

Söz konusu gelir payı bedelleri, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile Petrol ve LPG Piyasası Lisans Yönetmeliklerinin ilgili hükümleri doğrultusunda belirlendi. Kararlar 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek ve uygulamadan EPDK sorumlu olacak. (İLKHA)

Programda konuşan Vali Şahin, ilim, irfan ve kültür hayatına müstesna katkılar sunan, Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı merhum D. Mehmet Doğan’ın düşünce dünyasının, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da önemli bir referans noktası olduğunu ifade etti. Şahin, bilgi şölenlerinin kültürel derinliği artıran ve ortak hafızayı güçlendiren kıymetli platformlar olduğuna dikkat çekti. (İLKHA)

Gençlere fırsat ve imkan sağlandığında Türkiye'nin kalkınma hamlesinin nasıl hızlandığını, bilimin, sporun ve teknolojinin nasıl toplumsal bir sıçramaya dönüştüğünü hep birlikte gördüklerini işaret eden Bak, "Bu yüzden gençliğe yapılan her yatırım, bütçenin bir kalemi değil, ülkemizin geleceğini güvence altına alan bir stratejik adımdır. Bu anlayışın bir tezahürü olarak 81 ilimizi kuşatan gençlik merkezlerimiz, gençler arasında bir cazibe merkezi olmakla beraber, eğitim, bilgi ve üretim üssü olarak hizmet vermektedir. 2002'de 9 olan gençlik merkezi sayımız bugün 560'a ulaşmıştır." değerlendirmelerinde bulundu.

Bakan Bak, 30 şehirdeki 43 gençlik kampında her yıl 300 binden fazla genci ağırladıklarını kaydederek, "81 ildeki 104 DENEYAP Teknoloji Atölyemizde gençlerimizi tasarım ve üretimden yazılıma, robotikten havacılık ve uzay teknolojilerine uzanan güçlü bir yetkinlik alanıyla buluşturuyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi'nin en büyük gurur kaynaklarından biri olan DENEYAP Atölyelerinde 35 bin 572 gencimiz eğitim alıyor." diye konuştu.

Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında 5 dönem boyunca 4 bin 444 projeye 338 milyon 260 bin lira destek sağladıklarını anlatan Bak, 2026'da programa rekor başvuru beklediklerini dile getirdi.

Bak, "Gençlerimizin tarıma ilgisini artırmak ve tarımsal girişimcilik kapasitesini güçlendirmek için gençlik merkezleri ve genç ofisler aracılığıyla 19 serada ve 137 hobi bahçesinde gençlere ekosistem, organik tarım, ata tohumu, topraksız tarım ve damla sulama alanlarında eğitim veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Gençlerin afet durumlarında bilinçli hareket etmelerini sağlamak amacıyla 144 bin kişiye eğitim verdiklerini bildiren Bak, "AFAD işbirliğiyle düzenlediğimiz Afet Farkındalık Eğitimlerine 69 bin 267 genç ve 24 bin 639 personelimiz katıldı." dedi.

Bu yıl, "Bir Destandır Çanakkale" programı kapsamında 118 bin genci Çanakkale'ye götürdüklerini belirten Bak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2026'da da 130 bin gencimizi tarihimizin en önemli dönemeçlerinden biri olan Çanakkale'ye götüreceğiz. Geçmişini öğreteceğiz. Gençlerimize hem Milli Mücadele ruhunu yaşatmak hem de Milli Teknoloji Hamlemizin en güzel eserlerini daha yakından tanımalarını sağlayacağız."

"Sporcu sayımızı 25 bin 485'e ulaştırdık"

Gençlik ve Spor Bakanı Bak, bağımlılıkla mücadele kapsamında hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgi vererek, "294 antrenör ve gençlik çalışanına, 371 bin 792 genç ve sporcumuza eğitim verdik. Gençlik merkezlerimizde ve yurtlarımızda ise toplam 400 bin öğrencimize bağımlılık mücadele eğitimi verdik. Önümüzdeki yıl, Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında bağımlılıkla mücadele temalı proje destek çağrısını başlatacağız. Gençlere yönelik çalışmalar yürüten kurum ve kuruluşlarımızın projelerine 200 milyon lira destek sunacağız." ifadelerini kullandı.

Ankara Stadyumu'na ilişkin bir fotoğraf gösteren Bak, "Mayıs ya da haziran ayında açacağız. İşte eser burada. 50 bin kişilik stadyum. Dünya standartlarında, UEFA standartlarında." dedi.

Sporcu sayısının 20 milyona ulaştığını kaydeden Bak, "2025'te sporcularımız katıldıkları müsabakalarda 1956 altın, 1876 gümüş ve 2 bin 128 bronz olmak üzere toplam 5 bin 960 madalya kazandılar." şeklinde konuştu.

Dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen müsabakalarda Türkiye'nin kazandığı madalya sayılarına ilişkin bilgi veren Bak, "6 bin 35 olan spor kulübü sayımızı 25 bin 485'e ulaştırdık. Spor federasyonlarımıza toplam 6 milyar 127 milyon 550 bin lira kaynak sağladık. Dünyada spora en fazla destek sağlayan ülkelerin başında geliyoruz." bilgilerini paylaştı.

Bak, Türkiye'de yapılacak uluslararası spor organizasyonlarını sıralayarak, "Terörün karanlığı çekildikçe, yıllardır emek verdiğimiz o büyük dönüşüm artık hayatın her alanında hissediliyor. Biz de Bakanlık olarak bu değişimin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Gençlerimizin sporla, sanatla, kültürle buluştuğu o yeni iklimi güçlendirmeye devam ediyoruz. Bakın burası daha önce roket seslerinin duyulduğu ama şimdi raket seslerinin olduğu Şırnak Cudi." değerlendirmelerinde bulundu.

"Dünyada böyle bir kapasiteye sahip ülke yok"

Bakan Bak, 2025-2026 döneminde Bakanlığa başvuran üniversite öğrencilerinin yüzde 97'sini yurtlara yerleştirdiklerini belirterek, "Size soruyorlar mı, 'Yurda yerleşemedik' diye. Seneye hiç olmayacak merak etmeyin. Adınızı bile sormayacaklar. 2002 yılında 77 il ve 59 ilçede, 190 yurtta 182 bin 258 kapasiteye karşılık bugün 81 il, 271 ilçede ve KKTC'de 880 yurt, 1 milyon 3 bin kapasite var. Dünyada böyle bir kapasiteye sahip ülke yok." dedi.

Yurtlarda ikamet eden üniversite öğrencilerinin yıllık maliyetinin 150 milyar lira olduğunu söyleyen Bak, "Yurt ağını genişletmeye devam ediyoruz. Yapımı devam eden 31, ihale sürecinde olan 22 ve proje aşamasında bulunanlarla birlikte toplam 100 yeni yurt yatırımımız mevcut. Yurtlarımızın daha güvenli, güzel olması için modernlerini yapıyoruz. Yeter mi? Yetmez. Daha iyilerini yapıyoruz. Konuşmakla olmuyor, yapmakla oluyor. Yurtlar ortada. Burs ve kredi imkanlarını artırmaya çalışıyoruz." diye konuştu. (İLKHA)

"2025 Ocak-Eylül döneminde turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 oranında artarak 50 milyar dolara yükselmiştir." diyen Ersoy, yabancı turistlerin kişi başı gecelik harcamasının bu yıl 116 dolara yükseldiğini söyledi.

Bu büyümenin, en önemli hedeflerinden biri olan "nitelikli turisti ülkeye çekme" konusunda gerçekleştirdikleri ilerlemeyi ve istikrarı açıkça gösterdiğini vurgulayan Ersoy, yaptıkları çalışmalar sayesinde kasım itibarıyla 9 farklı sosyal medya platformunda 21 milyon 200 bin takipçiye ulaştıklarını kaydetti.

Türkiye'nin Michelin yıldızlı restoran sayısının 17'ye ulaştığını bildiren Ersoy, bu tablonun, Türkiye'nin gastronomideki yükselişinin ve dünya çapındaki değerinin güçlü bir göstergesi olduğuna dikkati çekti.

Yaklaşık 19 bin konaklama tesisinin sürdürülebilir turizm belgesi veya sertifikası aldığını belirten Ersoy, ayrıca, Türk turizminin artık dünyaya "yönetici ihraç eden" bir konuma geldiğini vurguladı.

Bakan Ersoy, 21 ayrı noktada halk plajı hizmete açtıklarını, 2026'da 7 ücretsiz girişli halk plajı daha açmayı planladıklarını dile getirdi.

Türkiye'nin, ülkede yürütülen yıllık 780 kazı ve araştırma çalışmasıyla bu alanda lider ülke konumunda olduğunu belirten Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2025 yılı itibarıyla 65 ilde 255 kazı alanında çalışma yapılmaktadır. Yabancı heyetlerce yürütülen 29 kazımızı da 12 aylık kazı programına dahil ederek her birine Türk Koordinatör Kazı Başkanı atadık. Gururla ifade etmek isterim ki bugün yerli ve milli Türk arkeolojisi, bütün insanlık tarihini aydınlatacak çalışmalara ev sahipliği yapmaktadır. 15 binden fazla envanterlik buluntunun gün yüzüne çıkarıldığı bütün bu arkeolojik çalışmalar için sadece 2025 yılında ayırdığımız kaynak miktarı 3,5 milyar liradır. Proje kapsamında, ilk 11 aylık süreçte 1200'den fazla uzmanın, 3 binden fazla çalışanın istihdam edilmesini sağladık."

Ersoy, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki varlık sayısının 22'ye yükseldiğini dile getirerek "2020 yılında UNESCO Geçici Listesi'ne kaydedilen Zerzevan Kalesi ve Mithraeum'un adaylık dosyası da 2026 yılında değerlendirilmek üzere Dünya Miras Merkezi'ne sunulmuştur. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne eklenmiş varlık sayısı da 79'a yükselmiştir." ifadelerini kullandı.

"Laboratuvar çalışmalarıyla bu kararlar alındı"

Bu yılın 9 ayında onarım ve restorasyonunu tamamladıkları eser sayısının 101 olduğunu, yıl sonuna kadar bunun 121'e çıkarılacağını kaydeden Ersoy, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ndeki restorasyona ilişkin şu bilgileri verdi:

"Mimar Sinan'dan bu yana yapılan en kapsamlı restorasyon çalışması ile Ayasofya'yı hem koruyacağız hem de gelecek nesillere en sağlam şekilde ulaştıracağız. Bu noktada bir kez daha tüm restorasyon faaliyetlerimizde bilimsel yöntem ve uygulamalara bağlı kaldığımızı vurgulamayı gerekli görüyorum. Atılacak her adım, alanında uzman akademisyenlerimizin yer aldığı bilim kurullarınca belirlenmekte, yapılan her müdahale ve koruma işlemi kurul kararlarıyla uygulanmaktadır. Ayasofya'da yapının zarar görmemesi için bir yıllık hazırlık süreci ve 50'den fazla toplantı gerçekleştirildi. Oluşabilecek tüm sabit ve hareketli yüklerin statik hesapları, zeminlerde yükleme testi, zemin testi ve jeoradar taramaları yapılarak laboratuvar çalışmalarıyla bu kararlar alındı."

Hatay'da Eski Meclis ile Gastronomi binalarındaki restorasyon çalışmaları ile Kurtuluş Caddesi'ndeki kentsel tasarım uygulamalarının 2'nci etap çalışmalarını gelecek yıl başında tamamlayacaklarını anlatan Ersoy "Tarihi Meclis binamızı aslına uygun olarak yeniden inşa ettik ve şimdi onu sanatla işlevlendireceğiz. Bu özel yapıyı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğümüze bağlı yerleşik bir sahne olarak hayata yeniden dahil edeceğimiz bilgisini sizlerle paylaşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum." diye konuştu.

Kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadeleye dair verilere değinen Ersoy "2025 yılında yurt dışından iadesini sağladığımız 180 eser ile birlikte 2002-2025 yılları arasında yurt dışından getirilen eser sayısı 13 bin 448'e ulaşmıştır. Bunların 9 bin 133'ü ise 2018 yılı sonrasında ülkemize kazandırılmıştır." dedi.

Ersoy, bu yıl itibarıyla 217 müze ve 146 düzenlenmiş ören yerinin hizmet verdiğini belirterek "2025 yılı kasım ayı sonu itibarıyla Bakanlığımıza bağlı müze ve ören yerlerini yaklaşık 31 milyon 750 bin kişi ziyaret etmiştir." diye konuştu.

Bakanlığa bağlı kütüphanelerde üye sayısının 7 milyona çıktığını kaydeden Ersoy, kitap sayısının yıl sonunda 26 milyon 400 bine ulaşacağını dile getirdi.

Bakan Ersoy, Çanakkale Tarihi Alanı'nı 5 milyona yakın kişinin ziyaret ettiğini belirterek "Çalışmalarımızın neticesinde 15 şehitlik daha tespit ettik. Hamdolsun şu ana kadar bu şehitliklerin de 7 tanesi ihya edilmiştir." ifadelerini kullandı.

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının önemine işaret eden Ersoy, 111'i deprem bölgesinde olmak üzere, Türkiye genelinde 515 cemevinin bakım-onarım ve tefrişatını tamamladıklarını, buna ilişkin 380 sürecin ise devam ettiğini kaydetti.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün faaliyetlerine yönelik bilgi veren Ersoy, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin en büyük sanat kurumu olan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğümüz, 2024-2025 tiyatro sezonunda 99'u yerli, 138'i yabancı olmak üzere toplam 237 oyun sahnelemiştir. Gerçekleştirilen 6 bin 676 temsil ile 2 milyon 269 bin rekor seyirciye ulaşılmıştır. Bu sene 65'i çocuk, 236'sı profesyonel, 78'i geleneksel olmak üzere 379 özel tiyatro projemize toplam 97 milyon 216 bin lira destek sağladık."

Ersoy, sinema sektörüne sağlanan desteğin 490 milyon 894 bin liraya ulaştığını bildirdi.

"Bu, tarifsiz bir acı"

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Ersoy "Benim de iki evladım var. Evlatlarını, ailelerini kaybedenler oldu. Bu, tarifsiz bir acı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yangının ardından 16 Nisan 2025'te birinci teftiş, 17 Haziran 2025'te yapılan ikinci teftiş sonuçlarına rağmen Bakanlık olarak bürokratlarımız hakkında Danıştay'ın aldığı karardan çok daha önce soruşturma izni verdik. Soruşturma izni verilmediği söylemi aslında gerçeği yansıtmıyor. Yargı süreci devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Bakanlığın 2024 Yılı Denetim Raporlarında yer alan bulguların ağırlıklı olarak usule ilişkin hatalardan kaynaklandığını belirterek "Elbette, milletin emaneti olan bir makamda hataya küçük büyük ayırımı yapmamız söz konusu değildir. Dolayısıyla belirlenen hataların giderilmesi için ilgili Bakanlık birimlerimiz ivedilikle talimatlandırılmış ve bu konuya ilişkin işlemlerde son aşamaya gelinmiştir." dedi. (İLKHA) 

Düzenlemeye göre, TL cinsinden kredi kartı işlemlerinde aylık azami faiz oranlarının belirlendiği dönem borcu dilimlerinde hem limitler yükseltildi hem de baz puanlar düşürüldü.

Buna göre, dönem borcu 25 bin liranın altında olan kredi kartları için geçerli üst sınır 30 bin liraya çıkarıldı. Bu kartlar için azami faiz oranının hesaplanmasında kullanılan ve aktif faiz oranına eklenen baz puan ise 39’dan 14’e indirildi.

Dönem borcu 25 bin lira ile 150 bin lira arasında olan kredi kartlarında limit aralığı 30 bin lira ile 180 bin lira olarak yeniden belirlendi. Bu grupta kullanılan baz puan da 89’dan 64’e düşürüldü. Dönem borcu 150 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarında ise üst sınır 180 bin liraya yükseltilirken, baz puan 139’dan 114’e çekildi.

Öte yandan, nakit avans ve kredili mevduat hesabı faizi de yüzde 4,50’den yüzde 4,25’e indirildi. Yapılan değişiklikle kredi kartı azami akdi faiz oranları, dönem borcu bakiyesi 30 bin liranın altında olan kartlar için yüzde 3,25, 30 bin lira ile 180 bin lira arasındaki kartlar için yüzde 3,75, 180 bin liranın üzerindeki kartlar için ise yüzde 4,25 olarak belirlendi. (İLKHA)