Uzm. Dr. Tapan, bu artışın başlıca nedenleri arasında havaların soğumasıyla çocukların daha çok kapalı ortamlarda bulunması, okul ve kreş ortamlarında virüslerin daha kolay yayılması ile mevsime özgü grip ve diğer viral enfeksiyonların sık görülmesini gösterdi.
Uzm. Dr. Tapan ayrıca, alerjik hastalıkların alevlenmesi, astım atakları, bronşiolit ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarının bu dönemde daha ağır seyredebilmesinin de acil başvurularını artırdığını vurguladı.
Ailelere önemli hatırlatmalar
Uzm. Dr. Tapan, ailelerin kış aylarında çocuk sağlığına daha fazla dikkat etmesi gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu:
"Ateş, çoğu zaman enfeksiyonlara karşı vücudun doğal savunma mekanizmasıdır. Ateş durumunda çocuğun yeterli sıvı alması sağlanmalı, kalın giydirilmemeli ve gerekirse yaşına uygun ateş düşürücü kullanılmalıdır. Burun tıkanıklığı ve öksürükte, serum fizyolojik ile burun temizliği yapılması, odanın sık sık havalandırılması ve ılık sıvılar çocuğu rahatlatabilir. İştahsızlık, hastalık dönemlerinde çoğu zaman geçicidir. Çocuk zorlanmadan, sık ve küçük öğünlerle beslenmelidir. Kusma ve ishal durumlarında en önemli nokta sıvı kaybını önlemektir. Bu nedenle düzenli su verilmesi ve besleyici küçük öğünlerin tercih edilmesi gerekir. El hijyenine dikkat edilmesi, dengeli beslenme, uyku düzeninin korunması, sigara dumanından uzak bir ortam sağlanması ve önerilen aşıların yaptırılması hastalıklardan korunmada önemli rol oynar."
Acil başvuru gerektiren durumlar
Bazı belirtilerde zaman kaybetmeden acil servise başvurulması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Tapan, dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıraladı:
"Nefes almakta zorlanma, göğüste çekilme veya inleme. Yüksek ateşin üç günden uzun sürmesi. Dudaklarda morarma. Su içemeyecek kadar yoğun kusma. Bilinçte donukluk, aşırı uyku hâli veya aşırı huzursuzluk. Nöbet geçirme. Üç aydan küçük bebeklerde görülen her türlü ateş." (İLKHA)




