Analiz

Türkiye'nin ilk hipersonik füzesi "Tayfun Blok-4" dengeyi değiştirecek güce ulaşıyor

Ankara, milli savunma programında tarihi bir eşiği aşarak 5 Mach üzeri hızla uçan yerli hipersonik füzesini sahaya hazırlıyor. 2026'da seri üretime geçilecek sistem, Türkiye'nin bölgesel caydırıcılığını yeni bir seviyeye taşımayı hedefliyor.

Türkiye, savunma sanayisinde son yılların en iddialı adımlarından birini "Tayfun Blok-4" ile atıyor. İlk kez geçtiğimiz temmuz ayında IDEF savunma fuarında tanıtılan hipersonik füze, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Türkiye'nin ilk yerli hipersonik füzesi" olarak duyurulmuştu.

"Tayfun Blok-4", 5 Mach'ın üzerinde hızlara ulaşabilen yapısıyla Türkiye'yi hipersonik silah geliştiren sınırlı sayıdaki ülke arasına taşıdı. Resmî verilere göre füzenin menzili 800–1000 kilometre arasında değişiyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, sistemin "kritik bir caydırıcılık seviyesi" sunduğunu ve Türkiye'nin savunma konseptinde yeni bir çığır açtığını vurguluyor.

500 kilometre ötedeki hareketli hedefi vurdu

25 Ekim'de gerçekleştirilen en kritik testte, füze 500 kilometreden fazla mesafedeki bir deniz hedefine yüksek hassasiyetle isabet etti. Açıklamalara göre Blok-4, uçuş boyunca 5 Mach eşiğini aşan hızını korudu ve hedefe 5 metreyi aşmayan bir sapmayla ulaştı. Bu başarı, füzenin sadece kara hedeflerini değil, hareketli deniz unsurlarını da etkili biçimde vurabileceğini gösterdi.

2026'da seri üretime geçilmesi planlanan sistemle Türkiye, orta menzilli balistik füze kapasitesini hipersonik evreye taşımış olacak.

Teknik özellikleri: Daha büyük gövde, daha güçlü etki

10 metre uzunluğunda ve yaklaşık 7,2 ton ağırlığındaki Tayfun Blok-4, katı yakıtlı motorla çalışıyor ve mobil VOLAT fırlatma platformlarından ateşleniyor.

Füze, ataletsel navigasyon ile uydu destekli güdüm sistemini birleştiriyor ve 5–10 metre hata payı ile vurucu hassasiyet sağlıyor. Manevra kabiliyetine sahip harp başlığı, savunma hatlarını aşmak üzere tasarlandı.

Yetkililer için Blok-4 yalnızca teknik bir başarı değil, aynı zamanda stratejik bir mesaj. Ankara, bu kapasitenin Ege ve Doğu Akdeniz'deki dengeleri doğrudan etkileyebileceğini, Türkiye'nin hem NATO içinde hem bölgede daha güçlü bir pozisyona kavuşacağını değerlendiriyor.

Savunma sanayii bürokrasisine göre proje, Türkiye'nin dışa bağımlılığı azaltma hedefinde kilometre taşı niteliği taşıyor. Bu yaklaşım, son yıllarda uygulanan teknoloji ambargoları ve ihracat kısıtlamalarına verilen "stratejik yanıt" olarak yorumlanıyor.

Uluslararası yankılar: Tanıma ve temkin bir arada

Batılı askeri analizlerde Blok-4'ün "tam kapsamlı bir scramjet hipersonik sistem olmasa da" yüksek hız ve terminal manevra kabiliyetiyle ciddi bir tehdit seviyesi oluşturduğu belirtiliyor.

Bazı NATO ülkeleri, Türkiye'nin hipersonik bir kabiliyete kavuşmasının ittifak içi dengeler açısından da yeni hesaplamalar gerektirdiğini ifade ediyor.

Bununla birlikte uluslararası değerlendirmelerde, füzenin gerçek sahadaki performansının ve güvenilirlik verilerinin tüm testler tamamlandıktan sonra netleşeceği vurgulanıyor. (İLKHA)