Kalbi ve damar sistemini olumsuz etkileyen kalp ve damar hastalıklarının farklı şiddetlerde ortaya çıkabilen geniş bir hastalık yelpazesini kapsadığını belirten Canpolat, bunların en yaygınları arasında koroner arter hastalığı olduğunu söyledi.

Canpolat, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre kalp damar hastalıkları, dünya genelindeki engellilik ve ölümlerin önde gelen nedenidir ve her yıl yaklaşık 18 milyon kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır. Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu olup Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2023 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre ölümlerin yüzde 33,4’ünden kalp ve damar hastalıkları sorumludur." dedi.

"Kalp ve damar hastalıklarının tetikleyen en büyük etken sağlıksız beslenme"

Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte nüfusun yaşlanması, artan şehirleşme, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi faktörler nedeniyle kalp ve damar hastalıkları görülme sıklığının artmakta olduğunu belirten Canpolat, açıklamasına şu sözleriyle devam etti:

"Ülkemizde, 2023 yılında yapılan bir çalışmada nüfusun yüzde 7’sinin kalp hastalığı ya da kalp krizi nedeniyle göğüs ağrısı ya da felç geçirdiği, bu durumun yaşla birlikte artmakta olduğu tespit edilmiştir. Kalp ve damar hastalıkları için en önemli davranışsal risk faktörleri sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımıdır. Davranışsal risk faktörlerinin etkileri bireylerde yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve obezite gibi durumları ortaya çıkararak kalp damar hastalığı gelişme riskini arttırmaktadır."

"Erken teşhis kalp krizi ölümlerinin yüzde 80'nini önlüyor"

Sünnetin sağlık üzerindeki etkisi: Tıbb-ı Nebevi Sünnetin sağlık üzerindeki etkisi: Tıbb-ı Nebevi

Canpolat, "Yapılan araştırmalar, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle 30-70 yaş arasında görülen kalp ve damar hastalığı kaynaklı ölümlerin yüzde 80’inin önlenebileceğini göstermektedir. Yaygınlığı ve etkileri nedeniyle kalp ve damar hastalıkları küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmiş ve dünyada, her yılın 29 Eylül günü 'Dünya Kalp Günü' olarak belirlenmiştir. Gün vesilesiyle, oluşturulan tema çerçevesinde topluma ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılmaktadır. Bu bağlamda 2024 yılının teması 'Önce Sen, Önce Kalbin' ve 'Kalbinin Kahramanı Ol, Harekete Geç' şeklindedir." diye konuştu. 

"Kronik hastalıkların erken teşhisi çok önemli"

Konunun önemine dikkat çeken Canpolat, tüm paydaşlarının katkılarıyla 'Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı' hazırlanmış olduğunu belirterek açıklamasına şöyle devam etti:

"Kronik hastalıkların erken teşhisi, etkili tedavisi ve izlemlerinde aile hekimleri başta olmak üzere birinci basamak sağlık çalışanlarının daha aktif bir rol üstlenmesini sağlayacak etkili ve kapsamlı bir hizmet sunum algoritması oluşturulmuştur. Bu kapsamda, aile hekimlerimizce, 40 yaş ve üstü bireylerin kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapılmaktadır. Değerlendirme sürecinde öncelikle kişinin yaşı, cinsiyeti, sigara kullanımı bilgileri alınmakta; kan basıncı ölçülmekte ve kolesterol değerine bakılmakta; elde edilen veriler kullanılarak 10 yıl içinde ölüme neden olabilecek bir kalp ve damar hastalığı geçirme riski hesaplanmakta; kişiye özel danışmanlık verilmekte ve/veya tedavi planı oluşturulmaktadır."

"Kalbiniz önceliğiniz olsun"

'Dünya Kalp Günü' nedeniyle herkesi kalp sağlığı için eyleme geçmeye davet eden Canpolat, "Tüm vatandaşları kayıtlı oldukları aile hekimlerini düzenli olarak ziyaret etmeye, periyodik tarama ve izlemlerini yaptırmaya, davet ediyoruz. Kalbiniz önceliğiniz olsun. Kalbinizin kahramanı olun ve onun için; sağlıklı beslenin! Yeterli miktarda su için. Hareket edin. Tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durun. Aile hekiminize başvurun! Kardiyovasküler risk değerlendirmenizi yaptırın. Sağlıklı bir kalp ile sağlıklı bir yaşam diliyoruz." dedi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha